5.8.11

Rüya

 Bir geceye sığdırılan bir rüyadır aşk...Göz açıp kapayıncaya kadar geçen, nasıl geçtiği bilinmeyen bir rüya.Bunu bile bile gözlerimizi kapatırız bu rüyaya.Başladığı an gözümüz görmez olur gerçekleri.Bazen bir kabus, bazen tatlı bir rüyadır aşk.Bitmesini istemeyiz.Ama bu rüyadan uyanıp; gerçek hayata, gerçek aşka ulaştığımızda çok daha mutlu olacağımızı da biliriz.Bunu bile bile gelip geçici rüyalara gözlerimizi kapadığımızda gerçekleri görmek git gide uzaklaşır, zorlaşır.
  Belki yanıbaşındadır seni gerçekten mutlu edecek, seni hakeden kişi.Belki de şu an onunla berabersin.Eğer öyleyse kıymetini bilmelisin.
 Yıllar sonra geriye dönüp baktığımızda sahte, gelip geçici mutluluklar, aşklar yaşadığımızı görürüz.Gerçek aşkı isteriz, belki de yıllar önce umursamadığımız kişiyi özleriz.Zaman acımasızca yaşlandırırken ve çevremizdeki insanlar bir bir eksilirken yalnnızlığın kalesinde hapis kaldığımızı farkederiz.Ama geçmişe dönüşümüz olmayacağını da çok iyi biliriz.O yüzden yalnızca geçmişi özlemekle yetiniriz.Pişmanlık gözyaşları ruhu temizler mi?
 Gerçek  aşk yanıbaşında olmasına rağmen, gelip geçici mutlulukların yaşandığı rüyalara gözlerimizi kapatmaya devam ettiğimiz sürece, hediyemiz hüzünlerden bozma mutluluklar olmaya devam edecektir.


Seda AVCI
5.8.2011, İstanbul

Hiç yorum yok: